Avril, rüyasında okul koridorlarında koşuyor, yeni bir umut bulacağını düşünüyordu. Oysa her şey ne güzel başlamıştı...
Rüyasının başlarındayken gülümsüyordu. Aceleyle bir dersten bir derse koşarken mutluydu. Derslere girmekten zevk duyuyordu çünkü. Uzun bir süre böyle bir rüya görmeye devam etti. Ama KSKS dersindeyken etraf birden karardı. Hiçbir şey görülmüyordu. Tıslamaya benzer bir ses :
- Hogwarst yok oluyor ! diye çok kötü bir şey söylemişti. Hogwarst, Avril'ın yuvasıydı. Hiç tanımadığı ailesini düşünmeyi unutup, yeni bir aile edindiği yerdi. İşte bu sözlerden sonra güzel rüya tam bir kâbus olmaya başladı. Her yerden yarasalar çıkmaya başladı. Bütün öğrenciler ve profesörler bahçeye doğru koşarak canlarını kurtarmaya çalıştı. Ama güzel bahçe ortalıkta yoktu. En kötüsü de kimsenin aklına asalarını kullanmak gelmiyordu.
Bir tek bahçeye çıkmayan Avril, olmuştu. Koridorlarda yeni bir umut arıyordu. Aradığı şeyin ne olduğunu bile bilmezken yine de koşuyor, koşarken gözlerinden dökülen gözyaşları yerde küçük su izleri bırakıyordu...
___________________________________________________________________________________________
Avril, gözlerini korkuyla açtı. Hâlâ gördüğü kâbusun etkisindeydi. Sanki birazdan yine o sesi duyacak, her yerden yarasa çıkacak ve herkesin çığlıkları birbirine karışacaktı. Elinin tersiyle alnındaki terleri silmeye çalıştı. Altın sarısı saçları da terlerden dolayı ıslanmışlardı. Avril, kendisine dikkat eden biri olarak bu iğrenç görüntüden kurtulması gerektiğini düşündü. Ama banyolara şimdi gidemezdi. Hem saat daha kaçtı ki? Sabahın beşi mi? Yatağının başındaki pencereye baktı. Hava daha yeni yeni renkleniyor, gün daha yeni başlıyordu.
Avril, kendisini toparlamaya çalışarak ayağa kalktı. Yatağının altındaki sandıktan bir kitap çıkarıp, yatağa yeniden uzandı ve kitabı okumaya başladı. O sırada bazı tıkırtıya benzer sesler gelmeye başladı kulağına. Korktu yeniden. Sesler tekrar etmeye başladı. Neler oluyordu burada? Çevresine bakındı. Hiçbir kız yatağında değildi. İşte şimdi iyice meraklanmıştı. Yatağından kalkıp, yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledi. Ardından aklına asasını da alıp gitmenin daha akıllıca olduğu geldi. Yatağının başucundaki sehpanın üzerindeki asayı alıp kapıya yöneldi o sırada ses tıkırtılardan çok birisinin ismini söylüyor gibiydi ve bu isim Avril’dı …
____________________________________________________________________________________________
Griffindor olabilir miyim ??