Hermione Jean Granger Hufflepuffle
Mesaj Sayısı : 18 Kayıt tarihi : 12/04/10 Yaş : 28 Nerden : Los Angeles sen nerden ? xD
| Konu: Kristen Ashley MARVELOUS Ptsi Nis. 12, 2010 6:36 pm | |
| YOK EDİCİNİN KIZI"Hadi ama kiminle gideceksin,Mell?" dedi Sara. En yakın arkadaşının bunu ona söylememesine darılıyordu.Mel "Kimseyle gitmiyorummmmm." dedi.Sara çok şaşırdı." Nasıl Yani Will seni davet etmedi mi? Olamazz.""Neden olmasın ? Belki başka biriyle gitmek istiyordur.Daha güzel ve meşgul olmayan biriyle ... " Mel gerçektenWill 'i seviyordu ve onu baloya davet etmesini istiyordu.Son günlerde nedense hep çirkin olduğunu düşünürdü.Halbuki Kestane rengi saçları, kahverengi gözleri ve alnının tam ortasındaki hilal egzotik bir güzellik oluşturuyordu. "Sara, kendine bir bak. Alınının tam ortasında parlak bir hilal yok! Ayrıca sen yok edicinin kızı felanda değilsin!Ayrıca ... " derken Sara sözünü kesti."Tamam, tamam. Anladım. Ama sen hala benim arkadaşımsın.Beş Ay önce alnının tam ortasına mükemmel bir hilal yerleştirilmiş ve yok edicinin kızı olsanda arkadaşımsın.Veee baloya geleceksin."dedi.Mel " Offff Sara gelemem ki bugün ava gitmem gerek.Vampirler Efendileri(!) Drakula'yı mezarından kurtarmak için Nyx'in taşını arıyorlar." dedi. Tam Sara ağzını açıp savunmaya geçecekken Mel onu durdurdu. "Baloya gelmeyeceğim Sara.Ama her zaman istediğin büyücü kadına gidebiliriz." dedi. Sara bir anda "Meeeeeell canımm arkadaşım." diyerek Mel'in boynuna sarıldı."Hadi gidelim." dedi. Mel içinden yaa gitmesek desede "Tamam" dedi sıkkın bir sesle.
*****2.Bölüm*****
"Bu korkunç yere geldiğime inanamıyorum."dedi Mel.Sara "Şşşşşt." dedi.O anda büyücü kadın geldi.Elli yaşlarında bir kadındı.Masanın bir köşesine oturduğunda gözleri hemen hilalime kaydı. Şaşırdığını fark edince "Dö..." dövmem diyecekken kadın"Yok edicinin kızı" diyerek önümde eğildi.Mel hemen kadını kollarından tutarak kaldırdı. " Buna ne gerek vardı?" dedi.Kadın "Annen yani yok edici benim en yakın dostumdu."dedi gülümseyerek. "Ta ki tutsak olana kadar" birden hüzünlendi. Mel gözlerinden yaş geldiğini fark edince hemen göz yaşlarını sildi.Sara hemen " Neyse onu kurtaracağız ama önce işimizi halledelim."dedi.Hemen kadın tekrar masaya oturarak "Ne istiyordunuz kızlarım?" dedi.Sara hemen "Beni baloya davet edecek biri var mı? Bunu öğrenmek istiyorum."dedi.Bir anda kadının gözleri bembeyaz oldu ve titremeye başladı. Sara ve Mel korkmaya başladı.Kadın tekrar normal haline geldiğinde "Maalesef etmeyecek kızım." dedi.Sara üzülerek başını öne eğdi."Sıra sende Mel" dedi.Mel bunu hiç düşünmemişti. Ne diyecekti ki? Aklına ilk gelen Will oldu." Sevdiğim kişi bana çıkma teklifi edecek mi?" dedi.Kadının gene gözleri bembeyaz oldu ve titremeye başladı.Kendine geldiğinde gülümseyerek "Evet yavrum." dedi. Mel çok sevindi...Yaşlı kadın "Bir şey içer misiniz?" diye sorunca ikiside hayır anlamında kafalarını salladı. Sonra etrafa bakmaya başladılar bir kafatası görünceSara'nın gözleri faltaşı gibi açıldı.Kadın bunu gördüğünde "Mezarlıkta gezinirken buldum." dedi. Sara şaşırmış bir şekilde"Ne yani siz mezarlıkta mı geziniyorsunuz ? Parklar dururken... " Kadın gülümsedi."Evet..."dedi.O sırada Mel'in kulağına fısıltılargelmeye başladı. Kulağını tıkıyor ama gene de duyuyordu. Büyücü bunu görünce hemen anladı. "Fısıltılar mı duyuyorsun?" dedi heyecanlı bir sesle.Mel şaşkın bir ifadeyle "Evet." dedi."Hemen yardıma gitmelisin.Melekler seni çağırıyor.Şeytanlar bir meleği yakalamış." dedi büyücü kadın.Mel daha da şaşırdı." Nee ben vampirleri öldürmeyi biliyorum.Şeytanları değil!"dedi.Kadın "Bir fark yok canım.Sadece ışık tut."dedi ve hemen ayağa kalkarak Mel'i yerinden kaldırdı, kapıya doğru itmeye başladı.Mel O anda kendine geldi ve kendi kendine gitmeye başladı.Hızlı gitmeliydi.Meleklerin ona ihtiyacı vardı.
*****SON*****
Kulakları onu gideceği yere götürüyordu sanki. Sara'nın bangır bangır şarkı dinlemesine ve arabanın sesine karşın sesler çok netti."Yardım et.Yardım et." diye bağırıyordu melek.Sara'ya o kadar gelme dediysede dinletemedi.Kulağındaki ses"Burası" dediğinde durdu.Etrafına baktı.Sağında kırmızı bir ışık gördü ve hemen arabadan indi. Yanında büyük bir el feneri taşıyordu.Sara da ne olur olmaz diye su getirmişti yanında. Sonuçta ateşe gidiyorlardı. Suya ihtiyaçları olabilirdi.Işığa geldiklerinde gözleri kamaştı.Ama sonradan alıştılar.Artık her şey daha netti.Melek sihir yapıyordu.Şeytan ise karşı koyuyordu.Hemen ışığı şeytanın üzerine tuttu.Şeytan geri gitti.Bir anda parladı. Mel gözlerini açtığında Sara şeytanın kollarındaydı.Mel"Saraaaaaaaaa!"diye bağırdı.Ona koşacakken melek onu durdurdu.Sonra sihir yaptı.Sara ve şeytan yok oldu. Mel " Ne yaptın sen? Saraaaaa olamazzz!"dedi.Dizleri bir anda onu taşıyamadı ve yere düştü. Ağlamaya başladı. "Olamaz hepsi benim yüzümden."diye tekrarlıyordu. Sara'nın kaybolduğu yere doğru emekledi.Oraya yattı.Ağlamaya devam etti. Etrafında sadece karanlık rüzgarın sesi duyuluyordu.
KONUŞMALAR
Turkuaz:Mel Turuncu:Sara Mor:Büyücü Kadın Sarı:Melek
Bu benim başka bir sitede kendi yazdığım bir rpgdir ... =)
Buda 1.Ağızdan :
Seçilmiş
Uyandığımda güneş doğmamıştı.Saate baktığımda saat sekizdi.Akşam sekiz olmadığımdan emindim.Çünkü zaten saat sekizde yatmıştım.Neler oluyordu ? Neden güneş doğmamıştı ? Hemen Steven'ı aramalıyım.O neler olduğunu bilirdi yada bilemez miydi ?
" Ne düşünüyorum ben? Daha dün ayrılmadı mı benden? Yani ben ayrılmıştım ama Marie ile gezen oydu değil mi?"
Üffffff asıl sorunum bu değil ... Neden güneş doğmadı ? Hemen dışarı çıkmaya karar verdim . Üstüme kırmızı tişörtümü ve kot pantolumu dim. Son bir kez aynaya bakmalıydım. Hemen banyoya koştum.Aynada yansımamı gördüğümde ehribar rengi gözlerimle ve kahverendi saçlarımla egzotik bir hava yaratanşekli gördüm .Hemen alnımın üstündeydi
"Bu da ne böyle ? Olamaz ! "
Hemen elimi alnıma götürdüm bu da neydi ? Bu yıldızı kim çizmişti buraya ? Offff kötü bir şaka mı bu ? Hemen elimi ıslattım. O kadar titriyorum ki ... Hilali silmeye çalıştım ama silinmedi.
"Offfff ... Lanet olsun !! "
O anda aklıma büyükannemin anlattığı hikayeler geldi. Bir gün dünya yok olmaya başladığında güneş doğmayacaktı. O zaman melekler birini seçecek ve dünyayı o kurtaracaktı.Alnında bir yıldız olan bu kişi vampirler ve ruhlara karşı dünyamızı savunacaktı.
" Aman ne düşünüyorum ben ..."
dedim.Elimi sanki önümde bir toz bulutu varmış ve onu dağıtmak ister gibi salladım. O anda tek gitmem gereken yerin büyükannemin yanı olduğunu anladım.Dışarı çıktığımda kapımın önünde bir ışıltı olduğunu gördüm gözlerimi kısmam gerekti. Bu da neydi ? Işıltı bana yaklaşıyordu yaklaştıkça gözlerimi daha çok kısıyordum. Işıltının içinden güzelliği ile gözlerimi kamaştıran bir kadın çıktı. ve alnıma dokundu.
"Melekler seni seçti.Meleklerin sesine kulak ver. Sen kurtarıcımız olacaksın."dedi.
Bana ışık saçan gülümsemesi ile gülümsedi ve gözden kayboldu.
"Olamaz !! Ben seçilmiştim . "
Dünyayı ben mi kurtaracaktım ? Altı üstü bir altmış beş boyunda ve kırk dokuz kiloydum.Heen yere oturdum .Dizlerimi kollarımın arasına alarak karnıma çektim.Kendi kendime tekrarlıyordum. Ben seçilmiştim. Dünyayı kurtaracaktım.Ben seçilmiştim, seçilmiş, seçilmiş,seçilmiş ... | |
|
Hermione Jean Granger Hufflepuffle
Mesaj Sayısı : 18 Kayıt tarihi : 12/04/10 Yaş : 28 Nerden : Los Angeles sen nerden ? xD
| Konu: Geri: Kristen Ashley MARVELOUS Ptsi Nis. 12, 2010 6:50 pm | |
| Hangisini kabul ederseniz ikisinide bir sitede yazmıştım.A | |
|
Demetria Devonne Qurokova Kehanet Profesörü
Mesaj Sayısı : 79 Kayıt tarihi : 02/04/10 Yaş : 30 Nerden : TulsaxD
| Konu: Geri: Kristen Ashley MARVELOUS Çarş. Nis. 14, 2010 4:56 pm | |
| tamam farketmez Puan=70 Seçmen şapkaya başvurunuz..) -Konu kilit- | |
|